Bilim insanları, işlemci ve transistör teknolojisinin geleceğinde doğaya daha uyumlu ve sürdürülebilir çözümler arayışına devam ediyorlar. Geleneksel işlemci üretimi hem maliyetli hem de çevresel açıdan zararlı olabilir. Bu nedenle araştırmacılar, biyolojik işlemciler için yeni çözümler üzerinde çalışıyorlar. İpekten ipliklerden transistörler geliştirme çalışmaları da bu alandaki önemli gelişmelerden biri olarak öne çıkıyor.
İpek ipliklerin kullanıldığı bu yeni transistörler, çevresiyle etkileşime geçebilen ve doğada daha kolay üretilebilen yapılarıyla dikkat çekiyor. Araştırmacılar, bu yeni transistörleri 10 nm seviyesinde ince ipek iplikler kullanarak ürettiler. İpek, özellikle transistörlerin yalıtım malzemelerinin yerini zeonbet aldı ve bu yapının esnek ve uyum sağlayabilen bir yapıya sahip olmasına katkı sağladı.
İlk olarak ipek ipliklerden üretilen transistörler, bir nefes sensörü için kullanıldı. Bu nefes sensörü, çevresindeki nemdeki en küçük değişiklikleri bile hassas bir şekilde algılayabilen zeonbet giriş bir özelliğe sahipti. İpekten transistörlerin biyolojik yapısı, sensörün çevresiyle etkileşime geçme yeteneğini artırdı.
Araştırmacılar, ipek üzerine ekledikleri özel katmanlar sayesinde bu nefes sensörünün, nefesin içinde bulunan kimyasalları ve karbondioksit seviyesini hassas bir şekilde algılayabildiğini gösterdiler. Ayrıca, bu sensörün bazı kalp rahatsızlıklarını da nefes yoluyla tespit edebildiği bulundu.
Bilim insanları şimdi ipek tabakası üzerindeki biyolojik süreçleri değiştirerek yapay zeka gibi çalışabilen mikro işlemciler geliştirmeyi hedefliyorlar. Bu bağlamda, milyarlarca transistör düğümüne sahip ipek temelli mikro işlemcilerin geliştirilme olasılığı üzerinde çalışılıyor.
Biyolojik işlemcilerin, geleneksel işlemcilere göre çevreyle daha etkileşimli bir yapıda olması bekleniyor. Bu, geri dönüşüm ve doğal kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılması için önemli bir adım olabilir.