İçindekiler
Araştırma Detayları
Kanada’daki Waterloo Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, insanların yapay zeka görüntülerini gerçek görüntülerden ayırt edip edemeyeceğini belirlemek için dikkat çekici bir çalışma gerçekleştirdi. Katılımcılardan, Google aramasıyla toplanan 10 görsel ve Stable Diffusion veya DALL-E tarafından oluşturulan 10 görseli gerçek veya sahte olarak tanımlamalarını istediler.
Sonuçlar ve Bulgular
Araştırma sonucunda, katılımcıların yüzde 85’inin görüntüleri doğru bir şekilde tanımlayabileceği beklenirken, yalnızca yüzde 61’inin doğru tahminde bulunduğu ortaya çıktı. Çalışma, insanların görselleri gerçek veya sahte olarak tanımlamasının en yaygın nedeninin gözler ve saç gibi ayrıntılara bakmak olduğunu gösterdi.
Yanlış Sınıflandırma Oranları
Araştırmacılar, insanlardan gerçek ve yapay zeka tarafından oluşturulan görüntüleri tanımlamalarını isteyen bir anket yayınladı. Katılımcıların neredeyse yüzde 40’ının görselleri yanlış sınıflandırdığı belirlendi. Bunun, yanlış ve potansiyel olarak tehlikeli anlatıların yayılmasına kolayca izin verdiği vurgulandı.
Cinsiyet ve Yaş Gruplarına Göre Analiz
Kadın katılımcıların, erkeklere göre daha yüksek doğruluk oranına sahip olduğu tespit edildi. Yaş gruplarına göre ise, 18 ila 24 yaş arasındaki katılımcıların en yüksek doğruluk oranını elde ettiği, yaş ilerledikçe doğru tahmin yeteneğinin azaldığı belirlendi.
Sonuç ve Değerlendirme
Araştırmacılar, deepfake teknolojisinin toplum üzerindeki potansiyel etkileriyle ilgili endişelere yol açabileceğini belirterek bu çalışmanın önemli olduğunu vurguladı. İnsanların yapay zeka tarafından oluşturulan görüntüleri doğru bir şekilde tanımlama yeteneklerinin sınırlı olduğu ve bu durumun toplumsal sonuçlara neden olabileceği üzerinde duruldu.