İngiltere’de Imperial College London’dan Dr. Constantinos Charalambous liderliğindeki ekip, Mars’ta gerçekleşen sekiz büyük deprem ve meteor çarpmasının verilerini detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan analizler sonucunda, sismik dalgaların yayılım biçiminden yola çıkarak, gezegenin mantosunda 4 kilometreye kadar ulaşan dev kaya bloklarının varlığı belirlendi. Bu kaya parçalarının, gezegenin oluşumunun erken dönemlerinde meydana gelen kozmik çarpışmaların kalıntıları olduğu…
İngiltere’de Imperial College London’dan Dr. Constantinos Charalambous liderliğindeki ekip, Mars’ta gerçekleşen sekiz büyük deprem ve meteor çarpmasının verilerini detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan analizler sonucunda, sismik dalgaların yayılım biçiminden yola çıkarak, gezegenin mantosunda 4 kilometreye kadar ulaşan dev kaya bloklarının varlığı belirlendi. Bu kaya parçalarının, gezegenin oluşumunun erken dönemlerinde meydana gelen kozmik çarpışmaların kalıntıları olduğu ifade edildi.
Şiddetli bombardımanın izlerinin, Güneş Sistemi’nin ilk 100 milyon yılında Mars ve Dünya gibi iç gezegenlerin göktaşlarının yoğun çarpışmalara maruz kaldığını gösterdiği belirtildi. Bilim insanlarına göre, bu çarpışmaların sonucunda Mars’ın genç kabuğu parçalanarak geniş magma okyanuslarının oluştuğu ve soğuma ile kristalleşme sonucu farklı bileşimlere sahip kaya parçalarının mantoya hapsedildiği belirlendi. Bu tür yapıların Dünya’da levha tektoniği nedeniyle yok olduğu ancak Mars’ta sabit bir kabuk bulunduğundan, bu antik izlerin günümüze kadar korunduğu görüldü.
Araştırmacılar, Mars’ın içindeki korunmuş antik heterojenliklerin, bir gezegenin jeolojik tarihine ve evrimine eşsiz bir bakış açısı sunduğunu vurguladı. Dünya’daki levha tektoniğiyle bölünmüş tek gezegen olma özelliği taşıyan Dünya, Mars’taki bulguların Venüs ve Merkür’ün iç yapısını anlamak için önemli bir referans noktası olduğunu belirtti. Çalışma, bilimsel dergi olan Science’ta yayımlandı.
Reklam & İşbirliği: [email protected]