Suçiçeği varicella-zoster virüsünün yol açtığı oldukça bulaşıcı bir enfeksiyondur. Genellikle sağlıklı çocuklarda kısa süren hafif bir hastalıktır. Bununla birlikte, yetişkinlerde şiddetli olabilir ve herhangi bir yaştaki insanlarda ciddi veya hatta ölümcül komplikasyonlara neden olabilir.Suçiçeğinin bilinen bir efsanesi hiçbir riskinin olmaması ve ölümcül bir risk taşımıyor olmasıdır. Oysa aksine çok ciddi sonuçlar doğurabildiği için 1870’lerden günümüze sıkı kontrolleri olan aşısı üretilmiştir. Üstelik 2 doz olarak uygulanmaktadır.Aşılama sayesinde her yüzyılda ölümcül riski azaltılmış ve yaygınlaşması engellenmiştir.Hastalık başlarda soğuk algınlığı belirtileri gösterebilir. Burun tıkanabilir veya aksine dur durak bilmeden akabilir. Hapşırma, öksürük gözlemlenebilir. Ancak 1-2 gün sonra kırmızı döküntüler başlar. Döküntüler çoğunlukla göğüs ve yüzde oluşur. Oradan vücudun her tarafına hızla yayılabilir. Kulak ve ağız içerisinde döküntü oluşabilmektedir.Kişinin bağışıklık durumuna göre atlatma süresi ve şiddeti de farklılık gösterecektir. Bazı insanlarda 3 ve 5 leke olabilirken bazı insanlar kırmızı benekli bir örtü ile örtülmüş gibi bir görüntü oluşabilecektir. Bu kabarcıkların içleri sıvı ile dolacaktır. 24 ila 48 saat sonrasında kabarcıklar da kabuklaşmaya başlayacaktır. Suçiçeği kabarcıkları dalga dalga ortaya çıkacaktır.Bir grup döküntü kabuklaşırken yeni bir dalga ile yeni döküntüler oluşacaktır. Tüm kabarcıkların kuruması yaklaşık olarak 10 ile 14 günü bulabilmektedir. Bu süreden sonra artık hastalık bulaşıcı olmayacaktır.Bu süreçte hastada karın ağrısı, halsizlik ve ateş gözlemlenebilecektir.Suçiçeği bulaşıcıdır, yani hastalık kolayca bir başkasına bulaşabilir. Enfekte olmuş birinin öksürük ve hapşırmalarıyla hızlı ve kolay bir şekilde yayılır. Hastalığın en bulaşıcı dönemi ilk 5 gündür. Genellikle henüz döküntüler ortaya çıkmamıştır. Yani hasta bile hastalığının farkında değildir. Bu durum Suçiçeği ne zaman geçti? diye düşünmenize neden olacak bir durumdur.Hastalığın belki de en sıkıcı tarafı döküntülerin kaşınması ve hastanın bunları kaşımaması gerektiğidir. Hastalık sonrasında tüm kaşınan döküntüler cilt üzerinde birer lekeye dönüşebilecektir. Döküntülerin kopartılması sonucunda oyuk şeklinde suçiçeği izi oluşabilmektedir.Özellikle yüz ve çevresinde oluşabilecek izler ortalama 6 ila 12 ayda geçebilmektedir. Suçiçeği izi nasıl geçer? Sorusu ise her kaşıntıda hastanın cevabını merak ettiği bir sorudur. Mümkün oldukça kaşımamak izlerin en kısa sürede tamamen kaybolmasını sağlayacaktır. Aksi durumda oluşabilecek oyukların herhangi bir tedavisi pek mümkün olmayacaktır.Peki suçiçeği kaşıntısı nasıl geçer? Kaşıntıyı azaltabilmenin en iyi yolu ısıyı ve terlemeyi azaltarak ortamı serin tutmaktır. Kaşınan bölgeler üzerine ıslak bez koymak iyi gelecektir. Ilık bir banyoyu tercih ediyorsanız banyo suyu içerisine yulaf ezmesi karıştırmanız kaşıntıyı hafifletecektir. Ayrıca kaşıntıyı azaltmak için kalamar losyonu veya doktorun önerebileceği kremler uygulanabilir.Suçiçeğinin bir ilaç tedavisinin bulunmamasının yanı sıra doktorun önerebileceği ateş düşürücüler veya ağrı kesiciler kullanılabilmektedir. Hastalığın en hafif şekilde atlatılabilmesi için bebekler 13 aylık olduklarında ve 5 yaşına geldiklerinde 2 doz olarak mutlaka aşı yaptırılmalıdır.Ancak dikkat edilmesi gereken bir konu bu dönemde asprin kullanılmamasıdır. Aspirin reye sendromuna etki edeceğinden karaciğer yağlanması ile birlikte ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.Kaşınma sırasında tırnak içlerinde virüsün yayılması sağlanacağı gibi cildin çizilmesi ile deri enfeksiyonu riski de artacaktır. Bunun sonucunda ateşiniz de beklenmedik oranda yükselecektir. Bu sebep ile tırnaklar kesilmeli ve el temizliğine ekstra önem verilmelidir.
Su Çiçeği Kaç Günde Geçer?
Hastalık genellikle iki hafta içerisinde geçecektir. Döküntüler kabuklaşacak ve bulaşma riski ortadan kalkacaktır. Çocuk hastalar bu süreçten sonra okullarına devam edebilmektedirler. Suçiçeği geçiren bir kişinin tekrar geçirme ihtimali pek muhtemel değildir.