İçindekiler
- 1 TUA, Türkiye’nin Uzay Haklarını Korumak İçin Çalışıyor
- 2 Türkiye Uzay Macerasına Kendi Haberleşme Uydularını İşletmekle Başladı
- 3 Türkiye, Uzaya Gitme Konusunda Hedeflerine Hızla Ulaşıyor
- 4 Türkiye, Uzay Teknolojilerinde Dünya Lideri Olma Hedefinde
- 5 Uzayda Varlığınızı Sürdürmek İçin Uzaya Gitmek Şart
- 6 Türkiye, İnsanlı Uzay Programlarına Girmeye Hazırlanıyor
- 7 Türkiye, Uzay Alanında Dünya Çapında İşler Yapabilen Bir Ülke
TUA, Türkiye’nin Uzay Haklarını Korumak İçin Çalışıyor
Türkiye Uzay Ajansı (TUA), Türkiye’nin uzaya yönelik haklarının korunması için ulusal ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon sağlıyor. Türkiye’nin uzay macerasındaki gelişmeleri anlatan Deltav Uzay Teknolojileri Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, TUA’nın kuruluşunun yıl dönümünde bu konuya değindi.
Türkiye Uzay Macerasına Kendi Haberleşme Uydularını İşletmekle Başladı
Karabeyoğlu, Türkiye’deki uzay konusundaki çalışmaların 1990’lı yıllardan sonra başladığını belirtti. Türkiye’nin uzay macerasının ilk adımının, kendi haberleşme uydularını işletmekle atıldığını söyledi. 1994’te Türkiye’nin ilk haberleşme uydusunun fırlatıldığını ve bunun ülkenin haberleşmesini kontrol edebilmesi açısından büyük bir önem taşıdığını ifade etti. Türkiye daha sonra 2000’li yıllarda kendi uydularını tasarlayıp üretmeye başladı ve 2010’larda büyük tesisler kurarak uydu entegrasyonu ve testleri yapabilme yeteneğine sahip oldu.
Türkiye, Uzaya Gitme Konusunda Hedeflerine Hızla Ulaşıyor
Karabeyoğlu, son yıllarda Türkiye’nin uzaya gitme konusunda bir takım faaliyetlere giriştiğini belirtti. Özellikle Roketsan’ın kendi uydularını fırlatma konusunda girişimleri olduğunu ve özgün ve milli teknolojiler kullanarak uzaya erişim konusunda çalışmalar yapıldığını dile getirdi. Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasıyla birlikte ülkenin uzay konusundaki çalışmalarının tek bir çatı altında toplandığını ve Cumhurbaşkanı’nın 2021’de ortaya koyduğu 10 hedefle birlikte Türkiye’nin uzay alanında hızla ilerleyen bir ülke haline geldiğini söyledi.
Türkiye, Uzay Teknolojilerinde Dünya Lideri Olma Hedefinde
Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, Türkiye’nin kendi teknolojilerini geliştirme ihtiyacının altını çizdi. Türkiye’nin geliştirdiği özgün, milli ve yerli teknolojilerle dünya ile rekabet etmesi gerektiğini vurguladı. Karabeyoğlu, Türkiye’nin uzay alanında dünya lideri olma iddiasında olmadığını, ancak kritik alanlarda dünyadaki en iyi olma niyetinde olduklarını belirtti. Türkiye’nin uzay teknolojilerinde özgün ve kritik teknolojiler geliştirerek dünyadaki ülkelerle aynı masada yer almasını hedeflediklerini ifade etti.
Uzayda Varlığınızı Sürdürmek İçin Uzaya Gitmek Şart
Karabeyoğlu, uzayda şu anda 10 bin uydunun bulunduğunu ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu sayının 100 bin olacağını söyledi. Uzay sektörünün 2030’lu yıllarda 1 trilyon doları aşmasını beklediklerini belirtti. Türkiye’nin de bu büyük pastadan pay almasının önemli olduğunu vurguladı. Uzayın stratejik açıdan da önemli olduğunu ve artık uzayda olmadan varlığın sürdürülmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Türkiye’nin uzayda varlığını ortaya koymasının ülkenin ilerlemesi için önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye, İnsanlı Uzay Programlarına Girmeye Hazırlanıyor
Karabeyoğlu, Türkiye’de insanlı uzay programlarının daha yeni başladığını ve yakın zamanda iki astronotun uzaya gideceğini açıkladı. Bir astronotun uzaya gidip 10 gün geçireceğini ve birçok deney yapacağını belirtti. Türkiye’nin bu alanda çalışmalar yaparak insanlı uzay programlarına dahil olacağını söyledi. Daha önce 42 ülkenin uzaya insan gönderdiğini aktaran Karabeyoğlu, Türkiye’nin artık uzayda önemli bir oyuncu olduğunu ve astronotlarımızın dünyayı dolaşarak ülke için büyük bir reklam yapacaklarını ifade etti.
Türkiye, Uzay Alanında Dünya Çapında İşler Yapabilen Bir Ülke
Türkiye’nin 2026’da dünyanın tüm uzay paydaşlarını Antalya’da bir araya getirecek büyük bir konferansa ev sahipliği yapacağını belirten Karabeyoğlu, dünyanın Türkiye’yi artık uzayda ciddi bir oyuncu olarak gördüğünü söyledi. Türkiye’nin uzay alanındaki adımlarını sağlam ve emin bir şekilde attığını vurguladı. Gençlere yönelik olarak ise Türkiye’nin uzay teknolojisi alanında dünya pazarında rekabet edebilecek sistemler ve teknolojiler geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Uzay teknolojisine gönül veren gençlere Türkiye’nin bu alanda güçleneceğini ve kendilerini geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.